26 Temmuz 2010 Pazartesi

selam...

adımdan da anlaşılacağı gibi 112 acil yardım istasyonunda çalışıyorum.siren sesiyle içinizi cız ettiren araç benim işyerim.niye geç kaldınız sözleri,hasta yakınlarının sözlü saldırıları benim gün içinde duyacağım normal sözlerden birkaçı.ne çilesi varmış bu kızın diyeceksiniz ama,daha çileli insanlara yardım ettiğimizden yada etmeye çalıştığımızdan çoğu zaman kulak arkası edip söylenenleri işime bakıyorum,bazen de altta kalmayıp cadılık yapıyorum.açıkçası ruh halime göre değişiyor.


bu işi yalnız yapmıyorum.o kıç kadar ambulansta 3 kişi çalışıyoruz.2 acil tıp teknisyeni,biri de paramedik.paramedik olan aynı zamanda ekip şefi.yani ben.
hasta ve yakınını söylemeyi unutmadım.son iki kişi sürekli değişse de sabit olan 3 kişiyiz sonuçta...
yoğun bir ilçede 2 ekiple aynı binayı paylaşıyoruz.o ekip te doktor,acil tıp teknisyeni ve ambulans şoförü var.3 oda,1 salon da bir nöbette 6 kişi prefabrik binamızın içinde yaşayıp gidiyoruz ya da birbirimize katlanıyoruz dersek daha doğru olucak sanki.


Bize vakaları telsizle bildiren bir merkezimiz var.112 yi aradığınızda önce,112 komuta kontrol merkezine bağlanırsınız ve acil durumunuzu,adresinizi,hasta bilgilerini orda telefondaki çağrı karşılayıcı sağlık personellerine anlatırsınız.onlar da ambulansa ihtiyaç olduğuna karar verirse(kabul edersiniz ki hala sim kartı denemek için 112 nin arandığı bir memlekette yaşamaktayız.)sizden adresinize en yakın bilinen bir noktanın adını ister.bu bir camii yada market(ama mehmet bakkal gibi abuk adresler değil.)okul yada park olabilir.amaç,hastanıza daha çabuk ulaşmaktır.sonra oraya çıkmanızı,ambulası görünce el sallamanızı isterler.bu arada bize de telsizle olay yeri ve hasta bilgileri verilerek,vakaya çıkış yaparız.



komuta merkezinde aradığınız andan itibaren kronometre çalışmaya başlar,bütün telefon ve telsiz konuşmaları kaydedilir.ayrıca ambulanslarda gps sistemi vardı.nerde olduğumuz kkm tarafından görülür,kayıt altına alınır.neyse,bize gelen telsiz çağrısının ardından ambulansa binmemiz için en fazla 30 sn miz vardır.ama 30 sn önerilmez.bu arada uyuyor yada tuvalette,yada sevgilinizle konuşuyor olmanız,yada yemek yiyor olmanız farketmez.telsiz anonsu sizin kodunuzu(istasyonlar kod sistemine göre çalışır.mesela 2010,3010 belli olmasın diye kendiminkini vermiyorum)söylediği andan itibaren hayat durur ve koşarak ambulansa bineriz.(abarttığımı düşünüyor olabilirsiniz belki ama sistem gerçekten böyle işliyor.yemekhanede bir kaşık yemek alıp,yemeğimi bıraktığım zamanlar çok oldu.tabii sonra yemek saati kaçıp aç kaldığımız da..)biner binmez,'çıkış yaptık'anonsunu geçeriz ki,kkm bilgisayarda işaretlesin.sonra vaka adresine doğru gideriz.buluşma noktasına vardığımızda,el sallayan bir hasta yakını bulma umuduyla etrafımıza bakınır,bulunca,kkm ne 'hasta yakınıyla buluşuldu'anonsu geçeriz.onlarda kaydederler.sonra hasta yakını bize adresi tarif eder.adrese gidince gene anons geçeriz.vardık diye...hastanın yanına gittiğimizde gereken müdahale yapılır,yada yapılmaz(bundan sonra bahsedeceğim.)


sonrasında hastayı ambulansa alıp gene anons geçeriz hastayı aldık,hastaneye gidiyoruz diye..bulunan yerde birden fazla hastane varsa,hastanın durumuna,hastanenin durumuna(bazen gereken uzman yada yoğun bakım orda olmayabilir),yakınlığına bazen de hasta yakınlarının isteğine göre hastane adını bildiririz.


sonra hastane acil servisine hasta teslim edilir,hasta bilgileri ve hastalığı hakkında form doldurur,acil servis hekimine hasta hakkındabilgi ve bulguları anlatıp formu imzalatırım.bu arada att arkadaşlar da ambulansı yeni vaka için hazırlar.kullanılan serum yada ilaçlar,müdahale çantasına yerleştirilir,ambulans kanlı yada kusmukluysa temizliğini yaparlar.hasta için kullanan malzemeleri temizleyerek yerine koyarlar.


bu kadar işlem sadece bir hasta için yapılır.gün içinde en az 10,en fazla 20 hasta için aynı işlem tekrarlanır.toplu trafik kazalarını saymıyorum.


niye bu kadar anlattım ne gerek vardı bilmiyorum ama sonralarda hastalardan ve vakalardan bahsederken,işleyişi baştan bilmenin faydası olabilir diye düşündüm.sanki bissürü izleyenip olacakmış gibi...bakalım kısmet...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder