14 Ocak 2011 Cuma

-ekşın,-çok yaşa

Yeni bir dizi başladı.sultan süleyman'ın hayatını anlatan.daha 2.bölümü oynayacak o akşam.bu arada,telsiz sustu,ambulasnlar çalışmıyor.bitmesine yakın tek tük anonslar duyulmaya başladı.derken;
sağlık merkez,4480,n.kemal mah.yüksekten düşme için çıkış yapalım diye anons geldi.
koşa koşa bindik ambulansa,sokaklar bomboş,2 dk demeden ordaydık.
olay yerine vardığımızda,telaşlı bir grup karşıladı bizi.-ne oldu? dedim
-komşumuz evde düştü dedi.biz balkondan gördük.astım hastası.hava alıyordu(oksijen)
birden yığıldı.kapıyı çaldık evde kimse yok.kocası kursa gitmiş herhalde.(musiki kursuna gidiyormuş)
bu arada 1.kattaki dairenin önündeydim.-kapı açılmıyor dediler.hemen itfaiyeyi aradım.adresi vererek,evde bir hasta olduğunu,kapı kapalı olduğundan ulaşamadığımızı,çabuk gelmelerini söyledim.
komşular açmak için anahtar deliğine bişeyler sokmaya,kapı aralığına demir sıkıştırmaya çalışıyordu.olmuyordu.öldü kadın gördüm dedi komşunun biri,gitti h....teyze.
ekip arkadaşım tahta kapıya omzuyla yüklendi,sonra bir daha,bir daha derken,kapı aralandı,komşularında yardımıyla,kapı kırıldı.
hemen önden içeri girdim.komşulara da siz de gelin arkamdan diyorum bi taraftan.hani değerli bişeyleri kaybolursa.suçlamasınlar bizi..
içeri girip bir kaç adım atmamla,içeriden,sağpasağlam,gayet kanlı canlı bir adam çıkmasın mı?
(iç ses)-eyvahh!! naaptık biz? yandık.haneye tecavüzdü yaptığımız.kafamdan onlarca düşünce aynı anda geçiyordu.beni en çok korkutan da,görünüşüyle bile herkesi korkutmaya yeten,şube müdürümüzdü.diline düşecektim.yanmıştım.
amca sordu-ne oluyo?
ne oluyordu,hiç bir cevap veremedim.
dondum kaldım oracıkta.şey,hasta,düşmüş.konuşamadım daha fazla.
arkadan gelen komşular imdadıma yetişti.senin hanım düştü karşıda balkondan gördük
-nee dedi adam daha şimdi yanımdaydı.
kapı çalmalarımızı duymamış,balkondaymış.hangi oda?dedim telaşla
yatak odasını işaret ettiler.oraya yöneldim.komodinin üstünde çalışan bir buhar makinesi,yatak ve pencere arasına düşmüş,morarmış bir kadındı ilk gördüğüm.hemen yaşam bulgularını kontrol ettim.nefes almıyordu.nabız da yoktu.
yatağı uzaklaştırarak müdahaleye başladık.
kalp durması solunumsal nedenli olduğundan vakit geçirmeden,arkadaşım kalp masajı yaparken,nefes borusuna tüp taktım.ben ordan balonla hava verdikçe,hastanın rengi giderek pembeleşiyordu.
diğer att arkadaşım,el çabukluğuyla hemen,damar yolunu açmıştı.
ritm ve nabız çabuk döndü.solunum hala gelmemişti.
komşulara,bizi çağırmakla ne kadar iyi yaptıklarını anlatarak onları yüreklendiriyordum.iyi ki farketmiş ve bizi çağırmışsınız diyordum.onlar da siz de çok hızlı geldiniz,sağolun dediler, karşılıklı birbirimizi övmeye başlamıştık.
hasta yakını amca kapıda,bizi izliyordu.-duymadım diyordu.daha şimdi yanımdaydı.
durumu anlattım.
kalbinin ve solunumunun durduğunu,müdahaleyle kalbinin döndüğünü söyledim.solunumu hala destekliyoruz şimdi hastaneye nakil etmemiz gerek,orda,makineyle solunumu desteklenir,eğer uzun süre oksijensiz kalmadıysa,beyin hasara uğramamış olabilir dedim.telaşla beni dinliyordu.
senin de kapını kırdık ama,bak teyzeyi kurtardık en azından(suç bastırmaya çalışıyorum).
bunları anlatırken,hastaya balonla hava vermeye devam ediyorum.birden hastanın iç çekmeleri başladı.solunumu geliyordu.ama yetersizdi,hala desteklemek gerekecekti.
tansiyonu 100/60 mmHg ydı.göz bebekleri normaldi.düşmeye bağlı herhangi bir travma izi görünmüyordu.
hastamızı,sedyeye aldıktan sonra komşulardan yardım isteyerek ambulansa kadar taşıdık.sonra da ambulansa aldık.yolda,hastamız,tüpe karşı direnç göstermeye başladı.
sonra eller kalktı,tüpe yöneldi.sakinleştirmeye çalıştım ama,beni dinleyecek kadar bilinçli değildi.
hastaneye de varmıştık zaten.hasta yakını özel hastaneyi istemişti.acil servisten içeri girerken ,tüpe tekrar müdahale etti zor tuttuk.sakinleştirici yapılması,yada tüpün çıkarılması gerekiyordu.hasta kusunca,tüpü çıkarmak zorunda kaldılar.hasta artık,kendi çabasıyla soluk alıp verebiliyordu.acil servis de,hasta için seferber olmuş,tüm işlemler aynı anda,büyük bir hızla yürüyordu.
ben formları doldururken,uzman doktor da acile geldi.hasta o kadar iyiydi ki,doktor -nasılsın,iyi misin?dediğinde başını sallayarak evet diyordu.

bizdeki mutluluğu tahmin edebileceğinizi sanmıyorum.hasta hiç sorunsuz dönmüştü.hastanın başka yakınları da acili doldurmaya başlamıştı,hastaları hakkında bilgi istiyorlar,hep bir ağızdan sürekli bize teşekkür ediyorlardı.
hastanın eşi yanıma geldi.kızım senin adın ne?-gülseren dedim.tamam gülseren bulucam seni dedi.(iç ses:umarım kapı için değildir)gene belki 5 kez teşekkür etti.

ya teyze gerçekten hasta olmasaydı,ne yapardık,düşünmek bile istemiyorum.kapının parasını geçtim,onu ekipçe paylaşır öderdik zaten de,mahkemelerde de sürünürdük artık.hayatla ölüm arasındaki incecik zaman diliminde hastanın hayatı yönünde karar vermiştik.önemli olan da buydu.

vaka dönüşü,istasyona yakın bir pastaneye gidip,başarımızı birer porsiyon supangle ile kutladık.bunu haketmişiz öyle değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder